16 Eylül 2013 Pazartesi
Umut,ışık,sanat ve başarı dolu bir koroya rastladım Nisan yağmurundan kalma bir akşamda...
Nisan Ankara'sının bol koşuşturmacalı, halsiz bir gününün yağmurlu ve yorgun akşamında kendimi CSO yollarında buldum;ellerimde kitaplar şemsiyenin altına sığınmış hızlı adımlarla konsere yetişme telaşı içinde..
Beni en çok strese sokan geç kalma korkusuyla Boğaziçi Caz Korosu'nu ilk kez canlı izleyecek olmanın heyecanı harmanlanmış tıp tıp çizmelerimi ıslatan yağmur gibi her adımda çoğalarak kendini hissettiriyordu..
Nitekim konser başlamadan koşar adımlarla salona girip arkadaşlarımın benim için ayırdığı koltuğa yerleştim, kabanımı çıkartıp soluklanırken bir yandan tüm günün yaşanmışlığını,yorgunluğunu ve boğazımdaki ığıl acıyı unutmaya zorladım kendimi..
Sahnede olmak nasıl bir duygu bilirim.O günler geceler süren çalışmalardan provalardan elbet daha kolaydır fakat kendinizi sahnede bulduğunuz an herşey bambaşkadır..Kendinizden ne kadar emin olursanız olun,sahnede enerjiniz tavan yapar,herşey çok hızlı ilerler ne zaman başladınız ne zaman bitirdiniz anlayamazsınız bundandır ki o vakti en iyi şekilde değerlendirebilmek için tüm enerjiniz dikkatiniz sahnedir..Salonda enerjinin nasıl değiştiğini izleyenden çok sahnedeki farkeder aslında ve inanırım ki sanatçı enerjisini izleyiciden alır,salondaki her nefes, her kalp atışı seyrine bir şekilde uydurur sanatçıları..Bu yüzden tamamen sahneye odaklanmak isterim ne olursa olsun izlediğim,dinlediğim şey;bu bir nevi sanatçıya saygı bir yandan da algılarımı sonuna kadar açma şeklim belki de..
Eğitimli,sahneye gözlerinin içi pırıl pırıl,muhteşem sesleriyle çıkan bir grup korist ve sahnede onların önünde ayakları sağlamca yere basan, dik duruşlu,enerjisini ve kararlılığını arkası dönük olmasına rağmen koca bir salon dolusu hissettiren mükemmel bir şef..Onlar en iyi izleyici kitlesini fazlasıyla hakettiklerini performanslarının ilk dakikalarından hissettirdiler zaten...
Müzisyenler;kendilerini anlatmak için notalardan fazlasına bile ihtiyaç duymayan bu farklı insanlar işte onlar gibileri..Sahnede duruşları,dört dörtlük tiyatral sunumları,Türkiye'de çok fazla bilinmeyen koro anlayışını farklı kültürlerden aldıkları parçalarla gözler önüne sermeleri,kostümleri kısacası sundukları her şey özen,özveri,emek,disiplinli çalışma,müzik bilinci,yetenek ve en başta onları yöneten değerli bir şef yıllardır saklanılan lezzetli bir şarap gibi sunulunca bize etkilendim..Uzun zamandır böyle özgün,samimi,kaliteli müzik dinlememiş olsam gerek belki de alışkın değiliz farklı tatlara artık.Ondandır ki tozlu raflardan çıkarılmış gibi bende birçok çağrışıma sebep olan bu grup yazmama neden oldu bu yazıyı..
Nedir sanatçı?Özgündür,duyarlıdır,farklı kültürlerden malzemeler toplayıp katar işine,ruhu zengindir,işini yaparken onu takip edenlerden alır enerjisini ve onlara vermek ister ruhundan bir parça yansıtabildiği kadar sanatına,verebildiği kadar.Onlar öyle yapmış,kazandıkları ödüller,içinde bulundukları projeler,bulundukları platformlar,o geceki ışıkları hepsi apaçık kanıtı..
Son zamanlarda içinde bulunduğumuz herkesin sesini yükseltme cesaretini gösterdiği ortamda;bizi bile anlatmışlar şarkılarında..Üstelik bas bas bağırdılar meydanlarda,halkla kucaklaşıp hep beraber söyledik şarkılarını..Türk halkı caz korosuyla haykırdı..Amerika'da,Graz'da,Çin'de altın madalyaları alırken de akılları ülkelerinde Fransa'da şarkı söylerken de Kadıköy'de de Taksim'de de alkışlandılar..Alkışlanmaya devam ediyorlar..
Onların sanatı var,yetenekleri,çalışma azimleri,kendilerine has bir ışıkları var.Belki de en önemlisi başlarında bambaşka,yetenekli ve başarılı olduğu kadar mütevazi, başarı ışığını çok uzun zamandır kendinde taşıyan Masis Aram Gözbek var..Onu anlatmak için ayrı bir sayfa açıp yeni bir yazıya oturmam gerektiğini düşünüyorum..
Bizim gençliğimizden sanat,ışık,umut ,müzik dolu bir parça..Onlarla gurur duyduk ve eminim kilometrelere sığmayacak bir gün onlar için yankılanan alkış sesleri ve kilometreleri aşan yazarlara konu olurlarken ve eğreti kalırken de benim kalemim onlarla gurur duyuyor olacağız! :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder